---------------------------------------------------------------------------------------------------------- Başlamadan Önce Sıkça, dindar kişilerden "İyi de bu zaten Kur-an'da yazıyordu,Bakın 1400 yıl önce Kur-an'da neler varmış" vb. sözler duyarız. Bunlar Kur-an'da mucize bulma çabalarıdır. Bu yazımda size bulardan en meşhur olanlarını tanıtacağım ve bunlarla karşılaştığınız zaman bu iddiaların geçersizliğini nasıl göstereceğinize dikkat çekeceğim. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------- 1_ Araştırın: Eğer bir yaradılışçı, size mucize iddiası sunuyorsa yapmanız gereken ilk şey o surede yazdığı iddia edilen bilimsel olguyu araştırmak olmalıdır. Çünkü bazı iddiaların dayandığı bilimsel bir temel yoktur. Yani gerçeklere dayanmazlar.
Örnek: Göğün Katmanları
Bakara 29: Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O’dur. Sonra göğe istiva edip de onları yedi gök olarak düzenleyen O’dur. Ve O, herşeyi bilendir.
Açıklama:Burada yaradılışçılar atmosferin yedi kat olduğunu ve bu surede bunun bildirildiğini söylerler. Oysa atmosfer 5 katmandan oluşur; Troposfer, Stratosfer, Mezosfer, Termosfer, Ekzosfer. Bunların ara katmanları da vardır ancak "7" sayısına ancak bazı ara katmanları alıp da bazılarını almayarak ulaşılabilir.
Örnek: Yerin Katmanları
Talak 12:Allah yedi göğü ve yerden de onların benzeriniyarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah’ın herşeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah’ın ilmiyle herşeyi kuşattığını bilmeniz, öğrenmeniz için.
Açıklama: Yaradılışçılar, yine yerin 7 katman olduğunu ve bunu Kur-an'da belirtildiğini iddia ederler. Oysa bu da yanlıştır. Yer 3 katmandan oluşur; Litosfer, Manto, Çekirdek. Örnek: Denizlerin karışmamaları
Rahman 19-20: İki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar.Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.
Açıklama: Bu iddia, tuzlu ve tuzsuz suların birbirine karışmadığını anlatıyor bize. Ancak soru şu ki; Bu iddia ne kadar doğru? Tuzlu ve tuzsuz su birbirine karışır. Deniz akıntıları bilinen birşeydir. Yani gelgitler,rüzgarlar,tuzluluk farkı vs. nedenlerden dolayı oluşan deniz akıntıları sayesinde bu iddia kolayca çürür. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------- 2_Çeviriyi Kontrol Edin: Evet, çeviri kontrol etmek de önemli bir adımdır. Çünkü bazen yaradılışçılar, sırf "mucize var" diyebilmek için bazı kelimeleri 1. anlamlarının dışında çok uç noktalarda yan anlamlarda kullanabilirler. Herhangi bir ayetteki kelimelerin, kelime kelime çevirisini internetten kolaylıkla bulabilirsiniz. Tavsiyem; Diyanet İşleri'nin çevirisidir.
Örnek: Demirin İnmesi
Hadid 25:Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik.
Açıklama: Bu ayete bakınca son kelimelerden demirin uzaydan geldiğinin bildirildiği belirtiliyor. Oysa "enzelna" kelimesi eğer gökten indirmek anlamına geliyorsa Araf 160'ta da "kudret helvası ve bıldırcın etinin de uzaydan geldiği" belirtiliyor demektir.
Örnek: Genişleyen Evren
Zariyat 47: Biz göğü ‘büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz biz (onu) genişleticiyiz.
Açıklama: Aslında yukarıdaki ayetin çevirisi "onu genişleticiyiz" tarzında değil de, diyanet işleri tarafından "herşeye gücümüz yeter" şeklinde yapılmıştır. Şöyle düşünün; Türkçe'de "eli açık" demek "cömert" demektir. Yani yukarıdaki çeviri,Türkçe'de birine "eli açık" deyince onu ingilizceye "his hand is open" şeklinde çevirmeye benzer.Elmalılı Hamdi Yazır bu konuda şöyle bir tefsir yapmıştır: "“Ve hiç şüphesiz biz çok genişliğe malikiz. Bunun iki manâsı vardır: Birisi kudret genişliğini ifade eder. Kudret ve kuvvetimiz öyle geniştir ki semayı bina ile tükenmedikten başka onu daha çok genişletebilir. Bu manâ hem “Artık orada bize ne bir yorgunluk dokunacak ne de orada bize bir usanç gelecektir.” (Fâtır, 35/35) hem de “O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır.” (Bakara, 2/255) ayetlerinin manâlarını andırır. Birisi de zenginliği, nimet ve nimet vermede genişliği ifade eder. “Biz darlıkları genişletiriz. Yalvaran, darda kalmışlara icabet eden, sıkıntıları açan, ihtiyaçları gideren, fakirleri zenginleştiren, nimet vereniz” demek olur.” Kaynak: Hak Dini Kur’an Dili, Zariyat/47 ---------------------------------------------------------------------------------------------------------- 3_Diğer inançları araştırın: Bir diğer adım ise başta incil ve tevrat olmak üzere diğer inançları araştırmaktır. Çünkü eğer diğer inançlarda da bu iddialara benzer iddialar var ise o zaman bu mucize islama ait değil demektir.
Örnek: Genişleyen Evren
Zariyat 47: Biz göğü ‘büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz biz (onu) genişleticiyiz.
Açıklama: Bu çeviri doğru kabul edilse bile iddianın sorunları vardır. Bunun başlıcası bu ayetin aynısının Eski Ahitte olmasıdır! Yeşaya 42/5: Gökleri yaratıp geren, yeryüzünü ve ürününü seren, dünyadaki insanlara soluk, orada yaşayanlara ruh veren RAB Tanrı diyor ki.. Eğer Zariyat 48'i de okursanız bu iki ayetin verdiğim Eski Ahit ayetinin aynısı olduğunu görürsünüz. Bu konu üstünde biraz durmak istiyorum çünkü bu en çok bilinen ve en güçlü kabul edilen iddia. Genelde bu ayetin Eski Ahit'te yazdığını söylediğimde gelen itiraz "İyi de onu da Allah yolladı, o da bir kutsal kitap değil mi?" şeklinde cevaplar alırım. Şöyle düşünün: Mö. 13. yüzyılda Eski Ahit yollandı ve o kitaba da museviler (ve hristiyanlar) denen topluluk inandı. Daha sonra 7. yüzyılda da Kur-an yollandı ve ona da müslümanlar denen bir topluluk yollandı. Eğer Kur-an ve Eski Ahit'in iki tane aynı ayeti yan yana getirilirse ve bu ayette bir "mucize" var ise bu mucize musevilere mi aittir müslümanlara mı? Eski Ahit'in içinde onu Kur-an'ı yollayan kişinin yazdığına dair bir işaret yok. Zaten museviler da bunu kabul etmedikleri için musevidirler. Bu iddia sadece Kur-an'da yazıyor ve mantıksal olarak daha sonra (hem de çok daha sonra) gelen bir kitabın 20 yüzyıl önceki ayeti sahiplenmesi diye bir şey olamaz. Demez mi bir musevi karşınıza çıkıp da; "Bizim kitabımızdaki mucizeyi alıp da kendi kitabınıza kopyaladığınız yetmemiş, bir de beğenmediğiniz ayetleri "bozulmuş" kabul ediyorsunuz da çaldığınız ayetleri mucizevi ilan ediyorsunuz?". Bu iddia sadece müslümanlara aittir ve bir kanıta değil sadece inanca dayanır. Bu nedenle eğer dürüstseniz, bu mucizenin ya musevilere ait olduğunu kabul edersiniz ya da o ayette bir mucize olmadığını gözlerinizle görürsünüz... Herşey bir yana, bu sadece ibrahimi dinlerde yoktur. Evrenin genişlemesi çok eski mitolojilerde de vardır.
Mesela Çin mitolojisi: Kadim Çin halkının bilgeliğini ortaya koyan bir husus,Çin mitolojisinin önemli bir kozmik kavrama,yani evren genişlemesine değinmesidir. Kaynak: Ntv Yayınları-Mitoloji-3.Baskı,sayfa 330,4.Paragraf
Veya Hindu Mitolojisi: O yaratışa Plazma ile başladı,dumanı yarattı.Tüm evren dumandan meydana geldi.O zaman evren Brahma'nın arzusuyla genişlemeye başladı ve gelecekte de genişlemeye devam edecek.O o zaman ''Gökleri ve Yeri'' yumurtanın Altın parçasından yarattı. - Brahama Purana ---------------------------------------------------------------------------------------------------------- 4_ Ayet ile Bilimsel Gerçeği Karşılaştırın: İddiaların bir kısmı da bu hatadan kaynaklanır. Zorlamadır iddialar, yani ayette görülmek istenen görülür. Bir diğer söyleyişle, ayet ile alakalı olduğu gerçeğin hiçbir alakası olmadığı görülür.
Örnek: Big Bang
Enbiya 30: O inkar edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, Biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?
Açıklama: Aslında "göklerin ve yerlerin ayrılması" ile "Big Bang" teorisinin bir alakası yoktur. Çünkü ayette başta gökler ve yerlerin olduğu daha sonra bunların birbirinden ayrıldığı söyleniyor. Oysa Big Bang'e göre başta madde yoktu, bütün madde tek bir iğne deliğikadar küçük bir yerde idi ve evren genişlemeye başlayarak herşeyi oluşturdu. Bunların alakasız olmasının nedeni ayette "Başta gökler ve yerlerin" olduğunun söylenmesidir.
Örnek: Denizlerin Karışmaması
Rahman 19-20: İki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar.Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.
Açıklama: Bu iddia, tuzlu ve tuzsuz suların birbirine karışmadığını anlatıyor bize. Ancak soru şu ki; Bu iddia ile bu ayet arasındaki ilişki nedir? Cevap "Hiçbirşey"dir. Burada "İki deniz"den kasıtın tuzlu deniz ile tuzu az olan denizin birbirine karışmaması yerine Arabistan Yarımadası sayesinden karışmayan Kızıldeniz ile Basra Körfezi'nin karışmadığını düşünmek daha mantıklıdır. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------- 5_ Kur-an'ı Okuyun: Yapmanız gereken bir diğer şey ise Kur-an'da yazanları okumaktır. Çünkü bazen Kur-an'daki mucize iddiası başka bir ayet ile örtüşmeyebilir. Diğer bir deyişle Kur-an çelişki içinde olabilir.
Örnek: Levha Tektoniği
Neml 88: Dağları görürsün, onları hareketsiz sanırsın. Halbuki onlar bulutların geçişi gibi hareket ederler. Bunu, her şeyi sağlam ve yerli yerince yapan Allah yapmıştır. Şüphesiz O yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Açıklama: Yaradılışçılar, bu ayetin levha tektoniğine işaret olduğunu söyler. Levha tektoniği Alfred Wegener tarafında ortaya atılmış bir teoridir. Bu teoriye göre litosferin altındaki magma, Dünya üzerindeki levhaların yerlerinin değişmesine neden olmakta ve bu sebeple de kıtaların yeri değişmekte ve yeni yer şekilleri oluşmaktadır. Oysa bu mucize olduğu iddia edilen ayet Kur-an'ın geri kalanı ile çelişmektedir.
Enbiya 31: Yeryüzünde onları sarsmasın diye sabit dağlar yarattık. Hicr 19: Yeri de yaydık, ona sabit dağlar yerleştirdik.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------- 6_ Sayısal Mucizeler: Bu tarz "mucizeler" ise bambaşka bir kategoridir. Bu mucizeler bana göre çok zayıf iddialardır. Ancak maalesef benim gibi kişilere bu tarz iddialar çokça gelir.
Örnek: Kelimelerin Geçiş Sayısı
İddia: Kuran'da kadın ve erkek 23,Bitki ve ağaç 26 kere,Dünya ve Ahiret 115,Cennet ve Cehennem 77 vb. kere geçer.
Açıklama: Bu iddialar gerçek değildir. Bu sayıları belirleyen kişiler bazen kelimelerin 3. veya 4. anlamını vs. kullanır ya da bazen ek almış hallerini kullanmaz. Ayrıca eğer Kur-an'ın pdf'sini alıp da arama yaptırırsanız bu sayılara pek de ulaşamazsınız. Diğer bir eleştirim ise numerolojidir. Numeroloji sözde bir bilimdir ve bu nedenle gerçekleri yansıtmaz. Bu iddialar numerolojidir. Yani bilimsel bir gerçek veya matematiksel hesaplar değildirler. İnsanlar kendi istediklerini görürler. ----------------------------------------------------------------------------------------------------------