---------------------------------------------------------------------------------------------------------- Big Bang Nedir? Büyük Patlama Kuramı’na göre yaklaşık 13.7 milyar yıl önce evren “tekillik” adı verilen inanılmaz derecede küçük, sıcak ve yoğun bir uzay zaman “topu”ydu. O zamanlar evrende fiziksel madde yoktu. “Büyük Patlama” ismi aslında teorinin kendisini iyi bir şekilde betimlemez, çünkü evren patlamamış sadece genişlemiştir (ve kesinlikle bugün patlama eylemiyle özdeşleştirdiğimiz ateş, duman ve güm! sesi yoktu). Genişleme devam ettikçe evren soğudu ve sonunda madde parçacıklarının saf enerjiden ayrıldığı noktaya ulaşıp birbiriyle çarpışarak ilk basit atomları oluşturdu. Bu atomlar çarpışmaya devam edip nükleer füzyon süreci ile giderek daha “ağır” elementleri meydana getirdi. Milyarlarca yıl sonra bu parçacıklar birleşerek maddenin yoğunlaştığı “bulutlar”ı oluşturdular. Sonrasında bunlar da kütle çekimsel etkiyle yoğunlaşarak yıldızları ve gezegenleri meydana getirdiler. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------- Ona Ne Sebep Oldu?
Bazı yaradılışçılar varoluşta tanrının rolünü ortadan kaldırdığı için Büyük Patlama Kuramı’na karşı çıkarlar. Sıkça karşılaşılan Büyük Patlama Kuramı karşıtı bir yaradılışçı argümanı: “Büyük Patlama’ya ne sebep oldu?” sorusu ve ona çok benzeyen “Büyük Patlama’dan önce ne oldu?” sorusudur. Ortada sıkça karşılaşılan bir yanlış anlama vardır. Bu yanlış anlama: “Büyük Patlama teorisi evrenin ‘hiçlikten’ geldiği söyler” şeklindedir. Yaradılışçılar tanrı ortaya atılmazsa termodinamiğin ilk yasasının ihlal edileceği iddialarını öne sürmek için bunu bir başlangıç noktası olarak kullanırlar. Büyük Patlama kuramı, tekilliğin var olduğunu farz eder ve oradan itibaren devam eder. Büyük Patlama’dan önce ne oldu sorusunun cevabı basit bir şekilde “Henüz kimse bilmiyor” dur. Bilgi eksikliği tanrının varlığını iddia etmek için kullanılamaz. Ancak birisi daima “Tanrıyı kim yarattı?” sorusunu sorabilir çünkü yaradılışçılar her sonucun bir sebebi olduğuna inanarak evrenin de bir sebebi olduğunu varsayarlar. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------- Big Bang’ten Önce Ne Mi Vardı?
1_Titreşimli evren 1934 yılında Richard Tolman’ın ortaya attığı bir hipotezdir. Bu hipoteze göre evren sonsuz sayıda bir titreşim içinde gidip gelmektedir, her bir titreşim büyük patlama ile başlayıp büyük çöküş ile sona erer. Büyük patlamadan sonra evren bir süre genişler ta ki kütleçekim kuveti maddeyi geri çökmeye zorlayıp bir zıplama etkisi yaratana kadar. (1998 yılında evrenin genişlemesinin hızlanarak devam etmesinin keşfinden sonra bu teori popülerliğini yitirmiştir.) 2_Kozmolojik doğal seçilim Lee Smolin tarafından ortaya atılan spekülatif bir hipotezdir. Smolin’in belirttiğine göre her kara delik içinde bir başka evren taşıyor olabilir. Bu sebeple evrenimiz başka bir evrenin içinde bir kara delik olabilir. Her evren içinde yaşadığı evren ile bazı özellikleri ve fiziksel sabitleri paylaşır ama farklılıklar taşıması da olasıdır. Bu yüzden bu hipoteze göre evrenler zaman içinde evrimleşirler ve kara delik üretmeye uygun olanlar yaşayabilenlerdir. 3_Çoklu evren hipotezi hali hazırda çok sayıda paralel evrenlerin olduğunu söyler. 4_Bir diğer ihmalse Big Bang öncesi diye bir şeyin olmayabileceğidir.
Bizim zaman algımız içinde yaşadığımız (ve evrildiğimiz) ortama dayalıdır. Bu ortam küçük artışların haricinde nispeten düz bir uzay/zaman çizgisine sahiptir. Uzay-zamanın ileri derecede bükülmüş bölgelerinde bu algılar kırılabilir, işlemeyebilir. Bir örnek olarak “kuzey” hemen hemen tüm şehirlerde sabit olan bir yöndür. Ancak dünyanın eğimli olması sebebiyle Los Angeles’ın kuzeyi Berlin’in kuzeyi ile paralel olmayabilir. Aslında herhangi bir noktadan kuzeye doğru gitmek sizi en nihayetinde kuzey kutbuna ulaştıracaktır çünkü dünya yuvarlaktır. Kuzey kutbunda ise kuzey diye bir yön yoktur çünkü gidilebilecek en kuzey noktada bulunmaktadır. Benzer şekilde, “geçmişe doğru” uzay zamandaki her noktada eşit bir yön değildir, aksine herhangi bir noktadan geçmişe gitmek büyük patlamaya varmamızla sonuçlanacaktır. Evrenimizin ondan oluşmasını mümkün kılan bir önceki evren yoksa, o zaman bir “geçmiş kutbu” veya uzay zamanın, diğer tüm noktaların uzak gelecekte kalacağı sonlu bir bölgesi bulunuyor olabilir. Bu zamandan önce ne olduğunu konuşmak anlamsızdır çünkü ondan “önce” diye bir şey söz konusu olamaz. Bu durumda evren ya nedensizdir ya da var olan o “neden” ile evrenimiz arasında zaman açısından bir sıra bulunmuyor olabilir. Bu konseptler deneysel değildir ancak Tanrı’nın mümkün olan tek cevap olmadığını bizlere göstermektedir. ----------------------------------------------------------------------------------------------------------