İlk kez Platon tarafından atılan bu ikilem şöyle özetlenebilir; "Ahlaki olaylar Tanrı tarafından emredildiği için mi ahlakidir, yoksa Tanrı onları ahlaki olduğu için mi emretmiştir?" Bu sorunun cevabı yıllardır teologları meşgul etmiş ve Hristiyanlıkta Ockham'lı William ve Aquino'lu Thomas, İslamiyette ise İbn Rüşd ve Mutezile farklı yönleri desteklemişlerdir. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------- "X Tanrı Emrettiği İçin Ahlakidir."
Bu cevaba verilebilecek en büyük eleştiri "Ahlakın keyfi olduğu"dur. Yani isteseydi Tanrı; tecavüzü,cinayeti,hırsızlığı,işkenceyi vb. emredebilirdi. Bu durumda da ahlaki emirler şimdikinin tam tersi olurdu. Sizce ahlak keyfi midir? ---------------------------------------------------------------------------------------------------------- "X Ahlaki Olduğu İçin Tanrı Emretmiştir."
Bu durumda da "Ahlak kurallarını kim koyuyor?" diye sorabiliriz. Çünkü eğer Tanrı herşeyin yaratıcısı ise ahlak kurallarını da yaratmış olmalıdır. Ayrıca eğer durum böyleyse Tanrı'nın da uymak zorunda olduğu bir kurallar bütünü var demektir. Diğer bir sorun ise bu cevabın benimsenmesi ile beraber, çoğu teistin kabul etmediği "Tanrı olmadan ahlaklı olunamaz." argümanı çöker. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------- "X Tanrı Emrettiği İçin İyidir. Ancak Tanrı Doğası Gereği Kötü Emir Veremez"
Burada da ikinci cevaptaki bir sorunlara karşılaşıyoruz. "Tanrı Y eylemini yapamaz" cümlesi teizme aykırıdır. Çünkü İbrahimi dinlerde Tanrı'nın herşeye gücü yeter. Bu nedenle de bu cevap da yanlıştır. Buradan tek çıkış yolu teizmin terk edilmesidir...